Tac Mahal, 1983 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlendi , Müslüman sanatının bir mücevheri olarak tanındı ve insan kültürü ve yaratıcılığının en çok hayranlık duyulan şaheserlerinden biri oldu. Her yıl sekiz milyondan fazla ziyaretçisi olan Tac Mahal, Parthenon , Piramitler ve Kolezyum gibi dünyanın en ünlü anıtlarına kıyasla nispeten yeni olmasına rağmen, eşsiz mimarisi ve sanatıyla tarihte haklı olarak prestijli bir yer edinmiştir.
Tac Mahal Hangi Şehirde
Hindistan’ın Uttar Pradeş bölgesinde bulunan Agra şehrinde yerleşmiş olan Tac Mahal, bilindiği üzere yalnızca bir türbe değildir. Bu yapı aynı zamanda büyük bir yaşam alanıdır. Tac Mahal’i gezmek görkemli büyüklüğü dolayısıyla biraz zahmet isteyen bir eylemdir. Ziyaretçilerin bu yapıyı gezmek için en az 1.5 saatini ayırmaları gerekmektedir (Bilet noktası bu süreye dahil değildir).
Tac Mahal içinde bir cami de bulunmaktadır.
Tac Mahal, İmparatorun En Sevdiği Eşinin Onuruna İnşa Edildi.
Tac Mahal’i inşa eden Babür imparatoru Şah Cihan, yaşamı boyunca birçok eşe sahipti. Ancak üçüncü eşi Mumtaz Mahal’i sevdiği kadar kimseyi sevmedi. Mumtaz Mahal , 1631’de İmparator’un 14. çocuğunu doğururken öldü. Kalıntıları Burhanpur şehrine gömülmüş olsa da, orada sonsuza dek kalmayacaklardı. Kaybıyla tamamen yıkılan Şah Cihan, hayatının aşkının anısına dünyanın en etkileyici türbesini inşa etmeye karar verdi. Nispeten sade bir iç odanın altına gömülmüş olmasına rağmen, Mumtaz Mahal’in binada oymalar ve değerli taşlarla cömertçe dekore edilmiş bir “sahte mezarı” da var.
Tac Mahal’in İnşası Bugün Hesaplanacak olursa Bir Milyar Dolardan Fazla Maliyeti Olur.
Tac Mahal’in inşasının ne kadar devasa ve görkemli olduğunu anlamak için, İmparatoriçe Mumtaz’ın ölümünden bir yıl sonra başlandığını ve 21 yıl sonra 1653’te tamamlandığını aklınızda bulundurun. Peki ya maliyeti? 17. yüzyılda “sadece” 32 milyon rupi , enflasyon ve döviz kurlarına göre bugün bir milyar doların üzerinde olurdu.
Tac Mahal’in Yapımında 28 Farklı Taş Türü Kullanıldı
Bu etkileyici bina, Rajasthan (Hindistan’da), Afganistan, Tibet ve Çin’den gelen en yüksek kalitede etkileyici beyaz mermerden tamamen inşa edilmiştir. Ancak İmparator, mermerin tek başına iddialı inşaatı için yeterince lüks olmadığını hissetti, bu yüzden mümkün olduğunca çok sayıda değerli ve yarı değerli taş kullanılmasını emretti ( bazı kaynaklara göre 28 tür kullandılar), mermere işlenmiş çarpıcı lapis lazuli de dahil. İnşaatta elmaslar, safirler ve turkuaz da kullanıldı. Tüm bu paranın nereye gittiği bir bakıma mantıklı geliyor.
Yapımına 20.000’den Fazla Kişi Katkıda Bulundu
Yüzyıllar boyunca birçok uzman, Tac Mahal’in mimarı olan Ahmed Lahori’ye tapmıştır; şair Rabindranath Tagore anıtı “sonsuzluğun yüzündeki bir gözyaşı” olarak tanımlamıştır. Ancak, bu devasa mimari harikanın tek sahibi mimar değildir; zira o, inşaatında çalışan işçiler, taş ustaları, ressamlar, nakış sanatçıları ve hattatlar da dahil olmak üzere 20.000’den fazla kişidir.
Geniş Proje İçin Binlerce Fil Kullanıldı
İnanılmaz sayıda çalışan insana rağmen, Tac Mahal’in inşası için gereken devasa taşların ve diğer malzemelerin taşınması fillerin yardımı olmadan gerçekleştirilemezdi.
Binanın Özenle Dekore Edilmemiş Tek Bölümü Mumtaz’ın Mezarı
Müslüman geleneğine göre, mezarların ayrıntılı veya süslü bir dekorasyona sahip olması beklenmez, çünkü bu bir kibir ve Allah’a saygısızlık işareti olarak görülür. Bu nedenle, Mumtaz’ın bedeni iç odanın altındaki sade bir kriptada, yüzü Mekke’ye dönük olarak yatıyor. Ayrıca, İmparator Mumtaz’ı diğer eşlerinden açıkça tercih etmesine rağmen, Mumtaz’ın sevgili hizmetkarıyla birlikte, geniş bahçe kompleksinin ötesinde bulunan birçok küçük mezarla onları kabul etti .
Tac Mahal Dünyanın En Simetrik Yapılarından Biridir
Tac Mahal’in mimarisi yalnızca Mumtaz’ın anısını onurlandırmak için değil, aynı zamanda mükemmel simetrisiyle İmparator’un prensiplerini ifade etmek için de tasarlandı. Dört tarafı mükemmel şekilde aynıdır, geometri ve mimarideki kendini kopyalama ve simetri kuralları kullanılarak inşa edilmiştir , böylece her iki tarafta bir yansıma yaratılmıştır. Ancak, erkek mezarını kadın mezarından daha büyük tutmak için, iki mezarın boyutları eşit değildir.
Tac Mahal Gün Boyunca Renk Değiştiriyor
Tac Mahal’in bu kadar eşsiz bir yapı olarak kabul edilmesinin nedenlerinden biri de gün boyunca renk değiştirmesidir . Etkileyici beyaz mermeri ve yansıtıcı fayansları, yapının sabah pembemsi bir renkten öğleden sonra süt beyazına ve ayın yumuşak ışığıyla aydınlatıldığında altın rengine dönüşmesine neden olur. Renk değişiminin, gün boyunca kadınların değişen ruh hallerini, daha spesifik olarak Mumtaz’ın ruh hallerini vurguladığı düşünülüyor.
İmparator İşçilerin Ellerini Kestiği Söylentisi
Tac Mahal’i çevreleyen en karanlık ve korkunç söylentilerden biri , Şah Cihan’ın tüm işçilerin ellerini kestirdiği ve tüm gözlerini oydurduğudur; Gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan bir efsane olmasına rağmen, bu hayali hikaye bir asırdan fazla bir süre devam etti. Şaşırtıcı bir şekilde, doğruluğunu kanıtlayacak hiçbir kanıt olmamasına rağmen okul müfredatına girmeyi başardı. Benzer iddialar dünyadaki birçok ünlü bina için de yapıldı; Romanya’daki Curtea de Argeș Katedrali de buna harika bir örnek.
Şah Cihan, “Kara Tac Mahal”i Kendisi İçin İnşa Etmeyi Planladı
Ancak bu söylenti gerçektir. Gerçekten de İmparator, nehrin diğer tarafında, Tac Mahal’in karşısında olacak kendi türbesini inşa etmek istiyordu. Tavernier adlı bir Avrupalı gezgine göre , Şah Cihan kendi türbesini inşa ettirmeye başladı, ancak oğlu Aurangzeb onu tahttan indirip yerine geçtiğinde inşaat durduruldu.
Mezarı Yıkılmaz Olacak Şekilde İnşa Edildi
Tac Mahal’i çevreleyen dört minare, normalde yapılması gerekenden daha uzağa inşa edilmiş ve ayrıca düz durmak yerine hafifçe dışarı doğru eğilmiştir. Bu, örneğin bir depremden herhangi birinin düşmesi durumunda, düşüp mezarı tahrip etmemeleri için bir güvenlik önlemi olarak kasıtlı olarak yapılmıştır.
